Dr. Hakan Evruke

Hastalıkların tedavisinde cerrahi yöntemler (ameliyat) uzun yıllardan beri uygulanmaktadır. Örneğin kanser hastalığının bilinen en eski tedavi yöntemi cerrahi girişimlerdir. Buna ek olarak kanser hastalığının evresi veya tanısı içinde zaman zaman cerrahi girişimlere ihtiyaç olabilir. Günümüzdeki modern teknolojik imkanlarla birlikte cerrahi girişimler başarı ile fazla fonksiyon kaybına neden olmaksızın yapılabilmektedir.

Bir çok iyi huylu tümör ve kanser hastası için tam şifa cerrahi yöntemlerle sağlanmaktadır. Kalın bağırsak hastalıkları da bunlardan birini oluşturur. Kalın bağırsağın iyi huylu hastalıklarında ve kanserinde cerrahi girişim ile tam şifa elde etmek mümkündür.

AMELİYAT ÖNCESİ DOKTORUNUZA SORMANIZ GEREKEN SORULAR NELERDİR ?

Hastalığınız ve tedavisi hakkında ne kadar fazla bilgi sahibi olursanız hastalığınızla o kadar iyi başa çıkarsınız. Bu nedenle ameliyat kararını verirken doktorunuza aşağıdaki soruları mutlaka sorunuz ?

1. Hangi nedenle ameliyat olmanız gerekiyor ?

2. Ameliyatın başarı şansı nedir?

3. Başka tedavi yöntemleri var mı ? Varsa neler ?

4. Ameliyat olmazsam sonuç ne olur ?

5. Ameliyata karar verirsem ne tip bir müdahale yapılacak ?

6. Mevcut hastalığım dışında benim bünyem bu ameliyat ve anesteziyi (narkoz) kaldırabilecek mi ?

7. Ameliyatın riskleri ve hayatı tehdid eden yan etkileri nelerdir ?

8. Ameliyat sırasında kan ve kan ürünleri vermeniz gerekecek mi ?

9. Bu tip ameliyatlardan kaç tane yaptınız ve başarı oranınız nedir?

10. Ameliyat benim sağlığımı ve yaşam kalitemi nasıl düzeltecek ?

11. Hastanede ne kadar süre yatmam gerekiyor ?

12. Ameliyatın hemen sonrasında beni ne gibi olaylar bekliyor ?

13. Normal aktiviteme ne zaman dönebileceğim?

14. Ameliyatın yaşamında nasıl bir etkisi olacak ?

15. Ameliyat olmadan bunları düşünebilecek zamanım var mı ?

16. Bu hastalık ve ameliyatım ile ilgili olarak bilgi almak için ikinci bir doktora danışmam gerekir mi ?

AMELİYAT NELERİ İÇERİR ?

Her hastanın ameliyat döneminde yaşağı tecrübe farklıdır. Bunu belirleyen çok sayıda faktör vardır. Hangi hastalığın tedavi edildiği, hangi cerrahi girişimin yapıldığı ve hastanın genel sağlık durumu, ameliyat dönemini etkileyen en önemli risk faktörleridir.

Bir çok farklı hastalığın tedavisi için cerrahi girişim gerekebilir. Buna ek hastalıkların tedavisinde uygulanabilecek cerrahi girişimler birden çoktur. Bu nedenle her cerrahi girişim birbirinin aynı değildir.

Bu bölümde her bir cerrahi girişimin ayrıntılarını açıklamak yerine, daha geniş ve her cerrahi girişim için ortak olan özelliklerden bahsedilecektir.

Ameliyatı Planlama ve Hazırlık

Gerek doktorunuz gerekse siz ameliyattan en iyi sonucu alabilmek için hazırlanmanız gerekir. Hastanın kendisini ameliyat için hazırlaması, ameliyattan ne beklediğini bilmesi çok önemlidir. Bazı hastalar bu kararı verirken her türlü ayrıntıya dikkat ederken bazıları da hiç bir karara katılmadan yakınlarının kendi yerine en iyiyi bulmasını bekler.

Genellikle hastaya tanı konduktan sonra cerrahi girişim için belli bir süre geçer. Bu dönemde bir takım laboratuvar ve radyolojik testler yapılır. Bu geçen sürede hasta kendi sağlık problemi ile ilgili olarak çevresinden, birazda eski hastalardan bilgi edinebilir. Hastalığın seyrini, tedavi alternatiflerini yakınları ile tartışabilir. Böylelikle cerrahi girişim için psikolojik olarak da kendini hazır hisseder.

Aydınlanmış Onam (Hasta hakları)

Her hastanın cerrahi girişim öncesi doktoru ile konuşması ve öğrenmesi gereken önemli noktalar vardır. Hasta doktorunun kendisine hastalığı ile ilgili bilgi vermesini istemesi gerekir. Buna ek olarak bu hastalığın her türlü tedavi imkanını ve hepsinin olası yan etkilerini doktoru ile tartışarak kendisi için en iyi seçeneğin ne olduğuna karar vermelidir. Hasta doktoruna cerrahi girişim izni verebilmesi için doktorun hastasına aşağıdaki konularda bilgi vermesi gerekir.

Hastalığın durumu ve neden cerrahi girişim gerektiği

cerrahi girişimin amacının ne olduğu

cerrahi girişimin nasıl yapılacağı

cerrahi girşimin faydaları

cerrahi girişimin riskleri

yan etkilerinin neler olabileceği

başka tedavi alternatifleri neler olduğu

Doktorunuz bu bilgileri açıkladıktan sonra kendisine cerrahi girişim iznini verebilirsiniz. Tüm bu konuşmalar sırasında aileden birisi veya yakın bir arkadaşınız size eşlik edeblir.

Ameliyat Öncesi Testler

Ameliyattan önceki hafta, birkaç test yapılması gerekir. Yapılacak testler ameliyatın büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Yapılan bu testlerin amacı hastanın planlanan cerrahi girişim, anestezi (narkoz) ve ameliyat sonrası iyileşmesi bakımından sağlık durumunun değerlendirilmesidir. Her cerrahi girişim birbirinden farklı olduğu için her hasta için farklı testler istenebilir. Yine yapılacak cerrahi girişimin özelliğine göre doktor tarafından ek testler istenebilir.

Kan testleri: Kan hücrelerinin değerleri, böbrek ve karaciğer fonksiyonları, kanama ve pıhtılaşma zamanları, kansızlık, enfeksiyon ve kanama riskleri değerlendirilir.

İdrar testleri: böbrek fonksiyonları ve enfeksiyon riski değerlendirilir .

Göğüs Grafisi (Akciğer Röntgeni): Akciğerlerin ve kalbin durumu değerlendirilir.

Elektrokardiografi (EKG): Kalp fonksiyonlarını değerlendirir

Bilgisayarlı tomografi: Hastalığın yaygınlığını ve eşlik eden başka hastalıkların olup olmadığının araştırılması

ultrasonografi: Hastalığın yaygınlığını ve eşlik eden başka hastalıkları araştırmada kullanılır

Solunum fonksiyonlarını incelemek için özel testler gerekebilir.

Bunlara ek olarak hastanın yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı, nörölojik hastalık ve benzeri sorunları varsa her bir ek hastalık için uzman doktor düzeyinde kontrol gerekebilir.

Yapılacak cerrahi girişimin tipine göre de hastaya yapılacak anestezi şekli değişebilir. Bu nedenle hastanın bir anestezist (narkozitör) tarafından görülmesi çok önemlidir.

Cerrahiye Hazırlık

Planlanan cerrahi girişim şekline göre hastanın bazı hazırlıkları yapması gerekir.

Ameliyat öncesi mide bağırsak kanalının boş olması önemlidir. Anestezi altında hastanın kusması çok ciddi sorunlara neden olabilir. Kusulan gıda artıkları solunum yoluna kaçabilir ve bu da akciğer enfeksiyonuna neden olabilir. Bu nedenle doktor aksini söylemedikçe hastanın cerrahi girişimden en az 8 saat önce herhangi bir şey yememesi gerekir. Bazı durumlarda doktor hastanın kullandığı önemli ilaçları çok az bir su ile almasına izin verebilir.

Karın bölgesine yapılacak cerrahi girişim için mide bağırsak kanalındaki gıda artıklarının boşaltılması gerekir. Bu nedenle hastaya ağızdan bağırsaklarını boşaltıcı ilaç verilebileceği gibi makattan lavmanda yapmak gerekebilir.

Ameliyat sahasının temizliği cerrahi enfeksiyonlardan korunmak için önemlidir. Bu nedenle ameliyat sahasındaki kılların temizlenmesi gerekebilir.

Cerrahi

Her ameliyat birbirinden farklı bile olsa bazı ortak noktaları bulunur.

Anestezi (Narkoz)

Ameliyatın tipine göre anestezi şekli değişmektedir.

Anestezinin amacı belli bir süre için cerrahi girişim sırasında hastanın ağrı duymasını engellemektir. Girişim tipine ve büyüklüğüne göre bazı ameliyatlar için hastanın uyutulması gerekebilir. Bazı durumlarda ise hastaya nasıl bir anestezi istediği sorulabilir.

Küçük cerrahi girişimler için lokal anestezi kullanılır. Örneğin deri yüzeyindeki bir dokudan parça almak için o bölgedeki sinirler çevre dokuya iğne yolu ile ilaç verilerek uyuşturulur. Böylece hasta uyumadan doku parçası ağrısız olarak alınır. Bazen bu işlem sırasında hastayı rahatlatacak ek ilaçlar da verilebilir.

Hastayı uyutmadan daha geniş bir sahada anestezi elde etmek için rejyonel (bölgesel) anestezi uygulanır. Burada amaç cerrahi girişim yapılacak bölgenin sinirlerini bloke etmektir. Bu amaçla spinal kord (omur ilik) etrafına yapılan ilaç uygulamaları ile hastanın kol veye bacaklarında uyuşma sağlanabilir. Bu da hastayı uyutmadan cerrahi girişimin yapılmasına olanak sağlar.

Genel anestezi, hastanın cerrahi girişim sırasında derin uyutulmasıdır. Hemem hemen tüm büyük cerrahi girişimler bu şekilde yapılır. Hastanın uyuması ya damardan yapılan bir iğne veya solutulan özel bir gaz ile sağlanır. Hasta uykuya daldığı sırada solunumu kontrol etmek için hava yolarına bir tüp (endotrakeal tüp) yerleştirilir. Bu sırada anestezist hastanın kan basıncını, kalp hızını, solunum sayısını kontrol eder. Tüm cerrahi girişim süresince hasta uyurken bir doktor veya bir hemşire (anestezi teknisyeni) devamlı olarak hastanın başında bekler ve hasta uyandırlırken de hava yolundaki tüp (endotrakeal) çıkarılır. (ender olarak hastanın tüp ile uyandırılması gerekebilir)

 

Ameliyatın Hemen Sonrası: Uyanma Odası ve Yoğun Bakım

Basit bir cerrahi girişim lokal anestezi altında yapıldı ise hasta girişim bittikten sonra doktorun izni ile eğer kendini iyi hissediyorsa evine gidebilir. Bölgesel (rejyonel) ve genel anestezi alan hastalar cerrahi girişimden hemen sonra uyanma odasına alınır ve orada anestezinin tüm etkileri geçene kadar takip edilir. Bu bir kaç saat sürebilir. Genel anesteziden uyananlar ise kendilerini rüyada sanırlar. Zaman zaman dalar ve uyanırlar.

Cerrahi girişimden sonraki yoğun bakım dönemini etkileyen bir çok faktör vardır. Hastanın cerrahi girişimden önceki sağlığı, cerrahi girişimin büyüklüğü en önemli faktörlerdir. Hastanın ağrısını kontrol altına almak için ağrı kesiciler verilir. Eğer bunlar yetersiz kalıyorsa hastanın doktora ağrısını bildirmesi gerekir.

Genel anestezi altında cerrahi girişim olan hastaların boğazlarında yanma hissi olur. Bunun nedeni ameliyat sırasında solunum yollarını kontrol altına almak için takılan hava yolu tüpüdür (endo trakeal tüp).

Cerrahi girişimin şekline göre, bazı hastaların idrar miktarlarını takip etmek için idrar sondası takılır. Böylece hastanın her saat başı ne kadar idrar çıkardığı, böbreklerinin fonksiyonu değerlendirilmiş olur. Bu sonda bir kaç gün sonra çekilir ve hasta normal yoldan kendi idrarını yapar. Sonda çıktıktan sonra bir kaç gün devam eden ağrı ve sızlama hissi olabilir.

Cerrahi girişim yapılan bölgede birikebilecek sıvı ve kanı dışarı almak için doktor, karın cildi üzerine yapılan kesi kenarlarından tüp ve tüpler (drenler) koymuş olabilir. Doktor bu tüplerden gelen sıvı miktarını ve içeriğini kontrol eder. Tüplerden gelen sıvı miktarı azalınca tüpler çekilebilir.

Anestezi mide-bağırsak kanalını da etkiler. Mide bağırsak kanalı düzenli çalışmadığı için midede ve bağırsaklarda sıvı birikimi olur. Bu nedenle yapılan cerrahi girişimin şekline göre mideyede bir sonda (tüp) koymak gerekir. Hasta uyurken burundan özel bir sonda mideye ilerletilir. Nazo gastrik sonda midede biriken salgıları dışarı alır ve hastayı rahatlatır.

Anestezi etkisi ile bağırsak hareketleri de geç başlar. Bunu kontrol etmek için doktor karnı stetoskop ile dinler ve hareketleri kontrol eder. Hastanın bağırsak hareketleri, gazı, dışkılama ve iştahı doktor tarafından sık sık sorgulanır.

Hastanın bağırsak hareketleri başlayınca doktor önce berrak sıvılar (su) içilmesine, sonra sulu gıda, sonra da zaman içinde katı gıdalar alınmasına izin verir. Bunların sırayla uygulanması gerekir.

Bu dönemde hastanın hareket etmeside önemlidir. Dolaşım sistemi ve bağırsak harekeleri için yürüyüş yapılması gerekir. İlk uygulama çok zorda olsa hastanın mutlaka yürümesi gerekir.

Anestezi sonrasında, akciğer enfeksiyonları ve solunum problemleri sık yaşanan diğer problemlerdir. Bu nedenle hastanın sık sık derin nefes egzersizleri yapması gerekir. Genelde hastalar ağrı nedeni ile derin nefes almak istemezler ve bu da akciğerlerde sekresyonların (balgam ve tükrük) birikmesine ve enfeksiyonların gelişmesine neden olur.

Hastanın iştahının yerine gelmesi, yemekleri tolere etmesi, kendi başına veya az yardımla yürüyebilmesi taburculuk zamanının yaklaştığını gösterir.

Hastanın taburcu olmasında bazı etkenler vardır: Yapılan testlerin sonuçları, cerrahi yaranın iyileşmesi, çıkarılan dokunun patoloji raporunun incelenmesi ve gerektiğinde diğer bölümlerden ek tedavi için danışmanlık alınması gibi işlemler tamamlandıktan sonra hasta taburcu edilebilir.

Hastaneden taburcu olmadan aşağıdaki konulardaki soruların cevaplarını öğrenmeniz gerekir:

yara bakımı için özel bir şey yapılacak mı ?

hangi durumda acil olarak hastaneye geri gelinmesi gerekir ?

yaşamınızdaki kısıtlamalar nelerdir (gıda, egzersiz vs)

hangi ilaçlar ne sıklıkta kullanılacak ?

ağrı kesicilerin kullanılması gerekiyor mu ?

herhangi bir problemde kimi aramanız gerekiyor.

rehabilitasyon için bir programa katılmanıza gerek var mı ?

tekrar kontrole ne zaman gelinecek ?

 

KANSER HASTALIĞI İÇİN NE TİP CERRAHİ GİRİŞİMLER (AMELİYATLAR) YAPILMAKTADIR ?

Kanser hastalığı için cerrahi girişim bir çok amaçla yapılmaktadır.

Küratif cerrahi

Bir bölgede sınırlı olan kanser hastalığının geride gözle görünen hiçbir parçası kalmayacak şekilde çıkarılmasına küratif cerrahi denir. Küratif cerrahi girişimin amacı tüm kanserli dokunun çıkarılmasıdır. Kalın Bağırsak Kanserinin kesin tedavisi için küratif cerrahi girişim gerekir. Bu tedaviye ek olarak bazı hastalarda ameliyat öncesi veya sonrası ilaç (Kemoterapi) ve radyoterapi (ışın tedavisi) gerekli olabilir.

Palyatif cerrahi girişim

İleri evre kanser hastalığının komplikasyonlarını tedavi etmek için uygulanan bir girişimdir. Amaç kanser hastalığını tam şifa ile tedavi değildir. Bu girişimden aynı zamanda kanserin neden olduğu rahatsızlığı ve problemleri azaltmak içinde yaralanılabilinir.

Örneğin kalın bağırsak tıkanıklığına neden olan ileri evre bir Kalın Bağırsak Kanserinde bu tıkanıklığı gidermek için palyatif bir cerrahi girişim ile tıkanık sorunu giderilebilir.

Önleyici cerrahi (Profilatik Cerrahi)

Önleyici (profilaktik) cerrahinin amacı kanser gelişme olasılığı yüksek olan doku ve organın kanser gelişmeden çıkarılmasıdır. Örneğin Kalın Bağırsak Kanseri gelişiminde öncü lezyon olan kalın bağırsak Poliplerinin (kalın bağırsağın içini örten tabaka oluşan kabarıklıklar, iyi huylu hastalığı) kanserleşmeden çıkarılması için bu tip bir cerrahi girişim gerekebilir.

Bazen profilaktik cerrahi amacı ile tüm organın çıkarılması gerekebilir. Bazı kalıtsal kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde bu gerekli olabilir. Ailesel adenomatöz polipozis kalıtsal bir kalın bağırsak hastalığıdır. Kalın bağırsakta yüzlerce, binlerce Polip oluşumu ile seyreden bu hastalıkta belli bir zaman içinde Poliplerden kanser gelişimi olur. Bu nedenle kanser gelişimi olmadan önce hastalığın olduğu tüm kalın bağırsak profilaktik olarak çıkarılmalıdır.

Tanı amaçlı cerrahi

Bazı hastalıkların tanısı için veya hastalığın nereden kaynak aldığını araştırmak için cerrahi girişim yapmak gerekir. Bu yolla alınacak doku parçası ile hastalığın kanser olup olmadığı ve nereden kaynaklandığı anlaşılabilir. Alınan doku parçası mikroskop altında incelenerek tanı konulabilir.

Evrelemek için cerrahi

Kanser hastalığının ne ölçüde büyüdüğünü ve yayılımını saptayabilmek için bazı durumlarda evreleme gerekebilir. Her ne kadar klinik muayene, radyolojik yöntemler, laboratuar sonuçları bize hastalık hakkında bilgi verse de kesin olarak kanserin durumunu anlamak için evreleme cerrahisi gerekebilir.

Sitoredüktif cerrahi (Tümör küçültücü cerrahi)

Kanserin tam olarak çıkartmak için çevre organ ve dokulara gereğinden fazla zarar verileceği durumlarda sitoredüktif cerrahi uygulanır. Kanserin yayılımı veya komşuluğu nedeni ile vücut fonksiyonları için hayati önemi olan organ ve dokuları çıkartmanın mümkün olmadığı durumlarda, kanserli dokunun çıkartılabileceği kadarının çıkarılması amaçlanır.

 

KANSER TANISI İÇİN KULLANILAN CERRAHİ YÖNTEMLER NELERDİR ?

Hastalıkların tanısı için bazen bir doku parçasının mikroskop altında incelenmesi gerekir. Kanser hastalığının tanısı içinde hastalıklı dokudan parça alınması ve tipinin saptanması önemlidir. Bu amaçla dokudan parça alınma işlemine biyopsi denir. Bazı biyopsiler için açık cerrahi girişim gerekirken, bazıları için de iğne yardımı ile biyopsi veya endoskopik biyopsi uygulanabilir.

İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi

Bir şırıngaya bağlı ince kalibreli bir iğne yardımı ile kanserli dokudan az miktar doku örneği alınabilir. Kanserli doku cilt yüzeyine yakın ise direkt bu işlem yapılabileceği gibi derin dokularda yerleşen kanserlerde radyoloji yardımı ile ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi eşliğinde biyopsi yapılabilir.

Kor İğne Biyopsisi

Yukarıdaki yönteme benzer şekilde biyopsi yapmak için kullanılır. Ancak burada kullanılan iğne biraz daha kalındır ve yeterli doku alma olasılığı daha yüksektir. Bu yöntem de radyoloji eşliğinde biyopsi almak için de kullanılabilir

Eksizyonel veya İnsizyonel Biyopsi

Cerrahın şüpheli dokuyu araştırmak amacı ile hastalıklı dokunun hepsini bir cerrahi işlem ile çıkartmasına eksizyonel biyopsi denir. Eğer tüm doku yerine küçük bir parça doku incelemek için çıkarılıyorsa buna insizyonel biyopsi denir.

Endoskopi

Video kamera, optik sistem ve fiber optik kablo yardımı ile organ sistemlerinin incelenmesine endoskopi denir. Mide bağırsak kanalını incelemek amacı ile gastroskopi, kalın bağırsağı incelemek için kolonoskopik inceleme yapılabilir. Bu incelemeler sırasında doktor şüpheli bir doku görürse biyopsi alır.

Laparoskopi, Torakoskopi, Mediastinoskopi

Karın boşluğunun içini görmek amacı ile video kameraya bağlı bir sistem karın boşluğuna sokulur ve karın iç zarı ve organları incelenir. Aynı işlem göğüs boşluğu için de yapılabilir.

Açık Cerrahi Eksplorasyon (Laparotomi, Torakotomi, Mediastinotomi)

Karın boşluğu içinde kanser şüphesi içeren dokuyu aydınlatmak için eğer basit tanı araçları ile tanı konulamıyorsa, cerrah bu bölgeyi, karın boşluğunu incelemek amacı ile ameliyat önerebilir. Laparotomi (karın boşluğuna açık cerrahi işlem ile girilmesi) sırasında cerrah şüpheli alanı, çevre dokuları, hastalığın yayılımını değerlendirir ve örnek doku alabilir. Aynı işlem göğüs boşluğunda yapılırsa torakotomi, strenum (iman tahtası) arkasında yapılırsa mediastinotomi denir.