Dr. Hakan Evruke

anısındaki zorluklar nedeni ile sıklıkla gözden kaçan bir rahatsızlıktır. Bağırsak ve mesane (idrar torbası) bozukluğunun yanında günlük yaşamı etkileyen ağrıya neden olur. Hastalar bu nedenle uzun süre rahatsızlıklarına çözüm ararlar.

Pelvik taban (leğen kemiğinin alt destek tabanı) bir çok kas grubunda oluşur. Bu kaslar leğen kemiğinin alt tabanını çevrelerler. Kas grupları önde leğen kemiğinin pubis denen kısmından arkada koksiks (kuyruk sokumu kemiği) denen kısma kadar tüm bu alanı çevreler. Bu kas tabakası içinden dışarıya açılan idrar yolu (uretra), kalın bağırsağın son kısmı makat (anal kanal) ve kadında rahim yolu dış ağzı (vajen) geçer. (RESİM)

Pelvik taban kaslarının 4 önemli görevi vardır:

1- karın alt kısmında ve pelvis içindeki organların yerlerinde durmaları için destekler.

2- İdrar yolu dış ağzının ve makatın etrafını sararak idrar ve dışkı kontrolünü sağlar

3- İdrar ve dışkı yapma isteği geldiğinde bu isteği mesane (idrar torbası) ve kalın bağırsağa iletilmesini sağlar.

4- Uygun ortam olduğunda kaslar tamamen gevşeyerek, idrar ve dışkılamanın kolaylıkla yapılmasını sağlar.

Bu fonksiyonlardan birinin etkilenmesi sonucunda idrar ve dışkılama fonksiyonları bozulur.

Pelvik taban kasları, elimizdeki kaslar gibi istemli kontrol altındadır. İstediğimizde sıkar istediğimizde gevşetebiliriz. Bu kaslar organların içindeki düz kaslardan farklı çalışırlar. İdrar torbası ve kalın bağırsak içindeki düz kasların kontrolü, tamamen istemsiz sinir sistemi, yani bizim kontrolümüz dışındadır. Fakat idrar ve dışkılama yaparken pelvik kasları istemli olarak sıkarak işlem durdurulabilir veya kontrol edilebilir.

Anlaşılması gereken önemli nokta, idrar torbası ve kalın bağırsağın istemsiz olarak meydana gelen fonksiyonları, istemli olarak kasılabilen pelvik taban kasları tarafından engellenebilmektedir. Bu durum kişinin dışkı ve idrar kontrolü için çok önemlidir. Benzer şekilde ne zaman dışkılamak veya idrar yapmak istenirse, istemli olarak pelvik taban kaslarını gevşetip pelvik tabanın aşağıya doğru inmesine, dolayısıyla ıkınmadan, kolayca idrar çıkarma ve dışkılama yapılmasına olanak sağlanır. Kişinin idrar ve dışkı kontrolünün mükemmel işlemesi için istemli ve istemsiz çalışan bu kas gruplarının tam bir koordinasyon içinde çalışması gerekir. Bu koordinasyon, hayatın ilk yıllarında çok iyi bir şeklide öğrenilir ve farkına varmadan hayat boyunca kullanılır.

Pelvik taban kaslarında zayıflama olduğunda, yukarıda anlatılan fonksiyonlarda da bozulma olur. Bu fonksiyonların bozulmasının diğer bir nedeni pelvik taban kaslarının gerek istirahat gerekse tam gevşemesi gerektiği, idrar ve dışkılama anında da devamlı kasılı (gerilim) halde olmasıdır. Gevşemesi gereken yerde gevşeyememesi idrar ve dışkılama zorluğunun oluşmasına neden olur.

Her iki kas grubu arasındaki koordinasyon bir çok nedenle etkilenebilir. Bu kasları kontrol eden sinir hasarları, geçirilen ameliyatlar, doğum ve kazalar bunlardan birkaçıdır. Bazı kişilerde ise gerilim ve ağrı bu kaslarda farkına varmadan kasılmaya neden olabilir ve tüm bu fonksiyonları etkileyebilir.

Aşırı kasılma sonucu meydana gelen pelvik taban hastalıkları bir çok değişik isimle anılır. Bazen belirti ve bulguları birbirine benzer. Aşağıda bu hastalıklar hakkında kısa bilgi verilmiştir.

PROKTALJİYA FUGAKS (Proctalgia Fugax)

Bu hastalığı olan kişiler makat (anal kanal) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektum) ani keskin ağrı hissederler. Ağrı ani şidettli başlar ve dakikalar içinde tamamen kaybolur. Anal kanalın bir bölümü hassas olabilir. Hastalar bıçaklanma, yanma gibi bir ağrıdan bahsederler. Ataklar sıklıkla dışkılamayı, cinsel ilişkiyi, veya stressi takiben olabileceği gibi bunlara bağlı olmadan da ortaya çıkabilir.

LEVATOR ANİ SENDROMU

Levator ani pelvik taban kaslarının önemli bir kısmını oluştururan kasın adıdır. Bu durumda devamlı olarak anal kanal ve rahim dış ağzında (vajen) bir rahatsızlık vardır. Bazı hastalar bunu çok garip ifadeler kullanarak tarif ederler. Kalın bağırsağın son kısmında düğüm atılması, içinde sert gibi cisim hissedilmesi gibi tarif ederler. Levator ani sendromu olan kadınlar cinsel ilişki sırasında ağrıdan şikayetçilerdir. Bazı hastalarda, kalçadan ayaklara kadar devam eden, kuyruk sokumunu kaplayan ağrılar görülebilir.

KOKSİDİNYA (Coccydinia)

Bu durumda kuyruk sokuğu kemiği üzerinde ağrı vardır. Bazı hastalar burada ateş gibi yanıcı bir ağrıdan bahseder.

ANİSMUS

Dışkılama sırasında pelvik taban kaslarının gevşemesi gereken yerde gevşememesi veya aksine paradoksal (gevşemesi gerekirken kasılması) olarak kasılmasına denir. Bu durumda dışkılama ardından tam boşalamama, dışkılamanın engellenmesi gibi bir his olur.

İŞEME BOZUKLUĞU

Pelvik taban kaslarındaki fonksiyon bozukluğu doğal olarak işeme fonksiyonlarını etkiler. Hastalarda işeme zorluğu, kesik kesik işeme, ağrılı işeme gelişebilir.

Bu anlatılan durumların dışında da bazı rahatsızlıklar gelişebilir. Kişinin dışkılama veya idrar yapma sırasında, gevşemesi gereken kas grubunun gevşememesi işlemin gerekleşmesini engeller. Bu engelli aşmak için yapılan zorlamalar ve stres zaman içinde hemoroidal hastalıklar, fissür (makatta çatlak), rektosel (kalın bağırsağın son kısmının öne fıtıklaşması) , perineyal çökmeye neden olabilir.

TEDAVİ

Ayrıntılı bir hastalık hikayesi ve dikkatli fizik muayene çok önemlidir. Bazen organik rahatsızlıklarda bu bulguları verebilir. Önce altta yatan bir organik hastalık olmadığı araştırılmalıdır. Ardından hastanın şikayetleri ve buna bağlı yaşam kalitesindeki etkilenmeler değerlendirilir. Bazen diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri şikayetlerin kontrol altına alınmasını sağlayabilir.

Tedavinin önemli bir bölümü hastaya hastalığının anlatılmasıdır. Kanser gibi kötü huylu bir hastalık olmadığı sadece fonksiyonel bozukluk olduğu açıkça izah edilmelidir. Hastaya istemli kontrol edebildiği pelvik taban kasları ve istemsiz çalışan kalın bağırsak ve idrar torbası kasları hakkında ayrıntılı bilgi verilir. Her ikisinin koordinasyonu ve bu koordinasyonun önemi anlatılır.

Buna ek olarak özel aletlerle hastaya hangi kasları kasması, hangilerini gevşetmesi gerektiği egzersizlerle öğretilir. Biofeedback denilen bu tedavide bir bilgisayar ve görüntülü sistem aracılığı ile egzersizler seanslar halinde yapılır. Bu işlemler sırasındaki kasların elektriksel aktiviteleri de kayıt edilir.

Bazı durumlarda ilaç tedavisi ile aşırı kasılmaya neden olan kas grubunda gevşeme sağlanabilir. Hastalığın tedavisinde ender olarak cerrahi tedavi gerekebilir.